2021 YILININ TÜM DÜNYADA ZORLUKLARIN GERİDE KALDIĞI YENİ BİR BAŞLANGIÇ OLMASINI DİLİYORUM

GÜNDEM Haber Girişi : 30 Aralık 2020 14:13
2021 YILININ TÜM DÜNYADA ZORLUKLARIN GERİDE KALDIĞI YENİ BİR BAŞLANGIÇ OLMASINI DİLİYORUM
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, yeni yılın yeni bir başlangıç ve toparlanma yılı olması temennisinde bulunarak, 2021’in tüm dünyada sağlık ve huzura vesile olmasını diledi.


2020 yılını değerlendiren ve 2021 yılından beklentilerini paylaşan Başkan Ünverdi, yeni yıl mesajında şunları kaydetti:


Tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz için de 2020 yılı pandemi, doğal afetler ve birbirinden farklı sorunlarla mücadele ettiğimiz zor bir yıl oldu. Bu süreci önümüzdeki zamanlarda sanırım pandemi öncesi ve pandemi sonrası olarak ikiye ayıracağız. Pandemiyle birlikte alışkanlıklarımız, yaşam şeklimiz hızla değişirken, merkezinde ‘dijitalleşmenin’ olduğu ‘yeni bir dünya düzenine’ doğru hızla ilerliyoruz. Büyük bir yol ayrımı ve dönüşümün içerisindeyiz, bu dönüşüme de ayak uydurmak zorundayız.


2019 yılı zorlu başlasa da ülkemiz üçüncü çeyrekte yüzde 0.9 büyümüş ve dördüncü çeyrekte yüzde 6 büyüme gerçekleştirmişti. Bu rakamlarla birlikte 2020 yılına umutla başlamıştık lakin pandemiyle birlikte tüm dünya ekonomileri büyük bir şok yaşadı.


2020 yılının ilk çeyreğinde Türkiye yüzde 4,5 oranında büyüdü ancak, ülkemizde de ilk olarak mart ayında görülen salgınla birlikte uluslararası ticaret sekteye uğradı.


Gümrüklerin kapatmasıyla birlikte ihracatımızda aksamalar yaşadık. Ekonomimizin temelini oluşturan üretim ve ihracattaki durgunluk maalesef iş dünyamızı olumsuz etkiledi.


Güçlükler karşısında kamunun sürece dair refleksleri ile vergi, SGK prim borçları, kısa çalışma ödeneği, finansmana ulaşım gibi konularda attığı adımlar ve sunulan imkanlar bu ilk dalganın atlatılmasını sağladı.


Dünyada ilk şokun atlatılması ile birlikte uluslararası ticaretin önündeki engeller kalktı ve ihracat kanalları yeniden açıldı. Kontrollü normal olarak adlandırılan bu süreçle birlikte üretim ve ihracatımız yeniden canlandı. Bu doğrultuda ülkemiz de 3. çeyrekte yüzde 6.7 oranında büyüdü.


Gaziantep olarak ise pandemiye rağmen üretim, ihracat ve istihdamımızı sürdürdük. 2019 yılını tüm güçlüklere rağmen 7.5 milyar dolar gibi rekor ihracatla kapatmıştık. 2020’ye de bugüne kadar ki en yüksek ocak ayı ihracatı ile başladık ve şubat ayında da artışımız devam etti.


Ancak ülkemizde salgının görülmesi ile mart, nisan ve mayıs aylarında maalesef şehrimizin ihracatında ciddi düşüşler oldu. Haziran ayı itibari ile yeniden artıya geçtik ve şehrimizin ihracatı artarak devam ediyor.


En son açıklanan kasım ayı ihracat rakamlarına göre Gaziantep’ten geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,1 oranında artışla 710 milyon 130 bin dolar ihracat gerçekleştirdik. Ocak-kasım döneminde ise en fazla ihracat yapan 10 il arasında Gaziantep ihracatını artıran tek il olma konumunu sürdürdü. 18 aralık itibarı ile de geçtiğimiz yıl 7.5 milyar dolar olan ihracatımızın üstüne çıktık ve 2020’yi rekor ihracatla tamamlamış olacağız.


Gelinen noktada ise maalesef salgın vakaları yeniden artışa geçti ve tüm dünyada tedbirler yeniden artırılıyor. Aşı uygulamaları başlasa da halihazırda biraz zaman alacağı için maalesef belirsizlik devam ediyor. Bu yorucu süreçte sanayiciler olarak her şeye rağmen üretiyor, ihraç ediyor ve istihdamımızı koruyarak üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmaya devam ediyoruz.


Tabi mevcut sorunlarla uğraşırken büyük resmi de kaçırmamak zorundayız.


Dünyanın nereye gittiğini doğru okumalı ve yeni dünyadaki yerimizi bugünden konumlandırmalıyız.


Pandemi bu yeni düzenin altyapısını hazırladı.


Pandemi sürecini başarıyla atlatanlar bu yeni dünyada öncü rol üstlenecekler.


Türkiye bu noktada avantajlı ülkelerin başında geliyor.


Avrupa pandemiyle birlikte tek tedarik merkezi ile çalışmanın sıkıntılarını acı da olsa yaşayarak gördü. Pandemi dolayısıyla Çin’e karşı dünyada bir uzaklaşma söz konusu. Makul fiyata kaliteli ürerim yapan ülkemiz, Avrupa’ya yakınlığı ile de dolaylı tedarikçi olmaktan çıkıp doğrudan tedarikçi olma yönünde ilerliyor. Bununla birlikte savunma sanayindeki adımlar, yerli otomotiv, keşfedilen doğalgaz rezervleri geleceğimiz adına umut veriyor. Sanayi devrimlerini kaçırmış bir ülke olarak kurulacak bu yeni dünya düzenini bir fırsat olarak görüyorum. Dünyada oyun yeniden kuruluyor ve sıfırdan başlama imkanı sunuyor.


Tabi ülke olarak bizim de kendimizi sorgulamamız, “yeni normaller” ile yeni bir konumlandırmaya hazır olmamız çok önemli. Burada değer algılarını da değiştirmek zorundayız. Bilim insanlarına, sağlığa, eğitime, teknolojiye ve Ar-Ge’ye daha çok yatırım yapmalıyız. Özellikle dijitalleşmeye ve teknolojiye daha fazla kaynak ayırmalıyız. Yerli ve milli teknolojilerle katma değeri yüksek üretimler gerçekleştirmeliyiz.


E-ticaret ve e-ihracat gibi pandemiyle birlikte önemi çok daha artan bu pazarlardan daha fazla pay alabilmek için çalışmalarımızı hızlandırmalıyız.


Şirketlerimiz de güncel koşullara kendini hazırlamalı, yeni teknolojilere adapte olmalı, süreci iyi yönetmeli ve talepleri iyi analiz etmeliler.


Ülkemizin Ortadoğu’ya açılan kapısı konumunda olan Gazi şehrimizin de bu süreçte üretim çeşitliliği ve insan kaynağı ile çok daha öne çıkacağına inanıyorum.


Gaziantep Sanayi Odası olarak bizler de değişime yönelik analizlerde bulunuyor, hayata geçirdiğimiz projelerle şehrimizin teknolojik dönüşümüne ve dijitalleşmesine öncülük ediyoruz.


Bu doğrultuda, Uygulamalı Kobi Yetkinlik ve Dönüşüm Merkezi Projesi kapsamında Türkiye’de ilk 7 Model Fabrikadan birisini Gaziantep’te kurduk. Bu sürecin devamı olarak, Gaziantep Teknoloji Geliştirme, Eğitim ve Danışmanlık Merkezi’nde (GATGEM) sona geldik. Paydaşlarımızla Gaziantep Medikal Sanayi Ürünleri ve Teknolojileri Programı’nı (MESANTEP) başlattık. Savunma sanayine yönelik vakıf şirketlerimizle önemli bağlar kurduk ve Saha İstanbul ile odamız arasında “Gaziantep Savunma


Sanayi Geliştirme İşbirliği Protokolü”nü imzaladık. Gaziantep makine, metal laboratuvarı ve ısıl işlem merkezinin kurulumu için çalışmalarımız sürüyor.


Tabi tüm bunların temelinde de sağlık var ve bu süreçte aşı uygulanmalarının sonuç vermesi ile de 2021 yılının her anlamda bir toparlanma yılı olacağına yürekten inanıyorum.


Görünen o ki tüm ülkeler de yeni yılda sağlıktan ekonomiye kadar yaralarını sarmaya çalışacaklar.


Bu vesileyle salgın, deprem ve başka sebeplerle kaybettiğimiz sevdiklerimize Yüce Allah’tan rahmet, hastalarımıza şifa diliyorum.


Kendi yaşamalarını ortaya koyarak, gece gündüz demeden fedakarca çalışan tüm sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.


Bu duygularla hemşehrilerimin ve tüm vatandaşlarımızın 2021 yılını kutluyor, zorlukların geride kaldığı, sağlık, huzur ve esenlik dolu bir yıl diliyorum."

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.