Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, akaryakıt ürünlerinden Katma Değer Vergisi (KDV) ve Özel Tüketim Vergisi‘nin (ÖTV) kaldırılmasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda konuştu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, akaryakıt ürünlerinden Katma Değer Vergisi (KDV) ve Özel Tüketim Vergisi‘nin (ÖTV) kaldırılmasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda konuştu. AKP iktidarı tarafından ÖTV’nin yıllardır asıl amacının dışında bir vergi kalemi olarak kullanıldığını belirten Kenanoğlu, savaş gibi küresel nedenlerden dolayı üst üste zam gelen akaryakıt ürünlerinden de KDV ve ÖTV alınmaması gerektiğini ifade etti.
Tabii, ÖTV’nin akaryakıt ürünlerinde geçici olarak -özel tüketim vergisinin- alınmamasına dayanan bir önerge. Yani buradaki faydanın, zararın araştırılması, ekonomiye yapacağı katkıların araştırılması konusu. Ama özelinde bu ÖTV’nin geçici süreyle de olsa akaryakıt ürünlerinde alınmaması talebi var bunun içinde; biz de bu talebe katılıyoruz, yani kesinlikle ÖTV’nin akaryakıt ürünlerinden kaldırılması gerekiyor.
Şimdi, ÖTV nedir, “özel tüketim vergisi” diye ifade edilen vergi nedir? Lüks tüketim malları ile insanlara ve çevreye verdiği zararlardan ötürü kullanımı teşvik edilmeyen ürünlerden maktu veya oransal olarak alınan tüketim vergisidir. Yani özel tüketim vergisinin amacı budur. Bu özel tüketim vergisi, 2002 yılı Haziran ayında, Avrupa Birliği ilerleme yasaları çerçevesinde, o müktesebat içerisinde çıkartılmış bir yasadır. Esasında, amaç, buradan gelir elde etmek değil yani bu vergiden bir vergi geliri elde etmek, birikim sağlamak, bundan bir kaynak oluşturmak falan değil; amaç, bu ürünlerin… Bu ürünler neler? Bir: Lüks tüketim ürünleri. İki: İnsan sağlığına zararlı ürünler. Üç: Çevreye zarar veren ürünler. Yani bu ürünlerin kullanımını azaltmaya yönelik nedenlerle oluşturulmuş bir vergi bu. Şimdi, peki, bizde böyle mi oluyor?
Bizde böyle olmuyor, böyle bir amaç güdülmüyor. Ha, bir vergi kalemi yakalanmış, “Acaba biz buradan ne kadar artı değer alırız, ne kadar hazineye para aktarırız?” Dert buna dönüşüyor bizde. Örneğin düşünün, 99 depreminde özel iletişim vergisi çıkarılıyor; deprem hasarlarını, onun oluşturduğu felaketleri giderebilmek için geçici amaçlı oluşturuluyor. E, ne oldu sonra? Bu devam ediyor, kalıcı hâle getiriliyor ve bu hazineye bir katkı olarak değerlendiriliyor, vatandaştan toplanan bir vergi kalemi hâline dönüştürülüyor. İşte, özel tüketim vergisi de böyle bir şey yani. Esasında bunun bir gelir amaçlı düşünülmemesi gerekirken bu hâle getiriliyor.
Şimdi, biz, şunu söylüyoruz, diyoruz ki: Akaryakıttan ÖTV alınmasın. Niye bunu söylüyoruz? Çünkü artık akaryakıt meselesi hayatın her alanını etkileyen bir şey. Tarımdaki mazot maliyetlerinin artması, bütün tarımsal ürünlerin maliyetinin artması anlamına geliyor. Vatandaşın yediği ekmek, tükettiği her türlü gıda, zorunlu olarak hayatta kalabilmesi için tüketmesi gereken her türlü gıda ürününün fiyatını etkiliyor çünkü bunlar. Dolayısıyla burada ne yapılması lazım? KDV alınmaması lazım, mazottan, akaryakıt ürünlerinden, bunlardan ÖTV alınmaması gerekiyor.