Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilen Coronavirüs salgını sebebiyle ülkemizde ekonomik, toplumsal, sosyal, eğitim anlamında birçok tedbirler alınmış, salgının yayılmasını önlemek amaçlı tüm süreç boyunca alınan bu tedbirlere de uyulmuştur. Özellikle hukuk alanında önlemlerin alınması, adliyelerdeki insan sirkülasyonu aracılığı ile salgının yayılmasını engellemiştir. Normalleşme sürecinin 1 Hazirandan itibaren başlaması ile adliyelerdeki hukuk işlerinin devam etmesi beklenmektedir. Ancak adli süreç tıpkı toplumsal hayat gibi eskisi gibi olamayacağından alınan tedbirlere adapte olunma konusunda sıkıntılar yaşanabilir.
Öncelikle adliyeler insan yoğunluğunun fazla yaşandığı yerlerden biri olup icra müdürlükleri bu yoğunluğun daha fazla yaşandığı yerlerdendir. Her ne kadar uzun yıllardır başarıyla uygulanan UYAP, SEGBİS, elektronik tebligat gibi bilişim sistemlerinin yargıda etkin kullanılması sonucu yargı hizmetlerinin sürekliliği sağlansa da yine de bazı işler adliyelere gitmeyi gerektirmektedir. 26.03.2020 tarihinde Resmî Gazetede yayınlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile alınan kararlarda, adli yargıda süreçler önce 30.04.2020 daha sonrasında yine alınan kararla 15.06.2020 tarihine kadar durdurulmuştur. 7226 sayılı Kanunun amacı, salgın riskinin en aza indirilmesi, halkın ve adli personelin sağlığının korunması, bireylerin birbirleriyle temaslarının asgariye indirilmesi, aynı zamanda da kamu hizmetlerinin aksatılmaması ve kişilerin maddi hukuk, usul hukuku ve takip hukuku çerçevesinde haklarının korunması idi. Bu kanun ile; hak arama, dava açma, borca itiraz etme, takip başlatmak gibi hak doğuran işlemler 15.06.2020 tarihinden sonra başlatılabilecektir. Bu süreçlerin uzatılması adliyelerde insan yoğunluğunu fazlasıyla azaltacak, Cumhurbaşkanlığı tarafından herhangi yeni bir karar yayınlanmayana dek 15.06.2020 tarihinden sonra adliyeler açılacak, davalar görülmeye başlanacaktır. Toplum hayatında normalleşme 01.06.2020 tarihinde gerçekleşse de adliyeler salgının en rahat yayılabileceği yerler olduğundan adli sürecin normalleşmesi 15 Hazirandan sonra mümkün olacaktır.
Mart ayından beri süreçler durdurulduğundan mart ayında duruşmalar ertelenmeye başlamıştır. Buna göre mahkemeler genellikle duruşmaları acil karar verilebilecekleri haziran- temmuz aylarına, acil olmayan dosyalarda ise eylül ayı sonrasına ertelemişlerdir. Bu durum ise mahkemeden nihai karar bekleyen hak sahibi vatandaşları mağdur etmiştir. Her ne kadar hukuk ve icra dosyalarında ertelenmeler ve sürelerin durdurulması görülse de ceza dosyalarında da farklı tedbirler alınmış, tutuksuz yargılama olan dosyalarda erteleme verilmiş ancak tutuklu yargılama dosyalarında tutuklu hükümlülerin mağdur olmaması ve insan hakları ihlal edilmemesi açısından yargılamaya devam olunmuştur. Tutuklu dosyaların yanı sıra; dosyalarda acil işler, dava zaman aşımı yakın olan soruşturma ve kovuşturma dosyaları, yürütmenin durdurulması istemleri ivedi sayılmış, ertelenmemiştir.
Yeni değişiklikte adliyeler nasıl olacak?
Kalabalık olan adliyelerde özellikle icra dairelerinde yer olmamaktaydı. Şimdiki normalleşme dönemi uygulamalarına bakıldığında;
- Maskesi olmayanlar ve herhangi bir iş ve işlemi olduğunu ispat edemeyenler adliyeye giremeyecek.
- Adliyelere girişte ateş ölçümü yapılacak, ateşi 38 dereceyi geçenler sağlık kurumuna yönlendirilecek.
- Duruşmaların güne belirli saatlerde yayılması ile yığılmaların önlenmesi sağlanacak.
- Güvenlik personeli ve ön büro çalışanları, tıbbi maske ve koruyucu gözlük kullanacak, ön bürolar dış mekanlarda konumlandırılacak.
- Duruşma salonları, kalem odaları ile icra dairelerinde çalışma düzeni 4 metrekareye bir personel düşecek şekilde planlanacak. Bu aynı zamanda avukatlık ofislerinde de geçerli olan bir tedbirdir.
- Mahkeme ve icra işlemlerinde harç masrafı ve diğer ödemeler mümkün olduğunca EFT, havale gibi yöntemler ile yaptırılacak.
- Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) ile Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) kullanımı yaygınlaştırılacak.
-Tüm bu yeni alınan tedbirler ile adliyelerin eski halinden eser kalmayacağı tahmin edilmektedir.
Adli tatil konusunda ise; adli tatil mevzuatımızda 20 Temmuz-1 Eylül tarihleri arasında gerçekleşmektedir. Süreçlerin durdurulmasına ilişkin tartışmalarla birlikte adli tatil sürecinin kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin belirsizlik de ortaya çıktı. Ancak adli tatilin kaldırılması ile ilgili herhangi bir karar mevcut olmadığından, mahkemeler salgınla ilgili alınan önlemleri ve adli tatil dönemini göz önünde bulundurduğundan, duruşma tarihlerini eylül ayı ve sonrasına verdiğinden adli tatil yine belirtilen tarihlerde gerçekleşecektir. Kaldı ki adli tatilin öne alınması veya iptali mevzuat değişikliği gerektirmektedir.
Davaların bu süreçte ertelenmesi vatandaşın aradığı hakkını geç elde etmesine sebebiyet vermiştir. Ancak ertelenen dosyalarda sadece hak arama süreci uzatılmıştır. Sürecin uzaması dışında dosya üzerinde yapılan işlemlerde herhangi bir değişiklik veya iptal durumu söz konusu değildir. Tutuklu yargılanan dosyalar devam ettiğinden o dosyalarda coronavirüs gibi mücbir sebepten kaynaklanan hak kaybı durumu yoktur.
04.06.2020 14:16:00