İki ay önce fıkra gibi bir skandal yaşamıştık. Karkamış Barak Spor’un Hüseyin Leyla isimli sporcusu aslında Abdurrahman Cüneyd isimli bir Suriyeli’ydi
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan 30 yaşındaki Abdurrahman Cüneyd, kendisine benzeyen ve Türkiye vatandaşı yapılan 26 yaşındaki kuzeni Hüseyin Leyla’nın kimliğini kullandı. Attığı gollerle takımının Süper Amatör Lig’de şampiyon olmasına katkı verdi. Sahte lisans skandalı ortaya çıkınca Karkamış Barak Spor’un şampiyonluğu elinden alındı.
Son olarak Güneydoğu sınırından Türkiye'ye sokulduğu düşünülen sahte dolarlar ile şehrimiz yine gündeme geldi.
Piyasada dolaştığı iddia edilen sahte 50 ve 100 dolar banknotlarla yapılan ilk olarak işlemlerin Antalya, İzmir, Gaziantep ve İstanbul gibi daha turistik bölgelerdeki döviz bürolarında yapıldığı ifade ediliyor. Olayın ilk gerçekleştiği şehir olarak Irak ve Suriye’ye yakınlığı olan Gaziantep’in adı geçiyor.Gaziantep’in artan suç oranları anılıyor olması yerel yöneticilerin ve güvenlik güçlerinin aldıkları önlemleri sorgulamamıza neden oluyor.
Gaziantep’teki Suriyelilerin döviz büroları denetleniyor mu?Bu döviz bürolarına ruhsat verilirken, gerekli şartların sağlandığı onaylandı mı yoksa kaçak olarak mı faaliyet gösteriyorlar? Gaziantep’teki merdiven altı döviz büroları bir sır değil.
Bankalar ve döviz büroları yaşanan bu olaylar üzerine fiziki dolar alım-satımını neredeyse tamamen durdururken, ilk başta piyasaya sokulan sahte dolarların 600 milyon doları bulabileceği tahmin edilmişti. Bazı iddialara göre, bu tutar milyar doları aşıyor.
Bu kadar sahte dolar, hangi sınır kapısından, hangi yöntemlerle geçirilebilir?Sınır kapılarımızdan giriş çıkış yapan araçlar, sığınmacılar aranmıyor mu? Onlarca ton sahte para nasıl sınırlardan geçebilir?
Gaziantep’te yaşayan sığınmacı sayısı gerçekte kaçtı? Bunların kaçına Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmiştir?Bütün bu sorular yanıt bekliyor.