Gaziantep Sanayi Bölgelerinde ise korona virüs son hızla yayılıyor. Daha iki gün önce açığa çıkan rakamlar ürkütücüdür. Resmi makamlarca OSBde faaliyet gösteren firmalar arasında şu ana kadar 49 işletmede koronavirüs vakalarının tespit edildiği söylenmektedir. OSBdeki toplam vaka sayısının ise 118 olduğu açıklanmıştır. Yine bir işletmede 29 vaka görülmüştür.
Fabrikalarda insanlık sınanmaktadır
Sendikamıza ise uzun bir süredir işçilerden bu konuda şikayetler gelmektedir. Halı dokuma, tekstil fabrikalarından çalışan işçiler arkadaşlarının corona virüse yakalandıklarını, kendi can güvenliklerinin olmadığını, acilen önlem alınması gerektiğini ısrarla belirtmişlerdir. Bu şikayetler artarak devam etmektedir. Sosyal medya yoluyla günübirlik işçilerin bu şikâyetlerini kamuoyuna duyurmaktayız. Kimi fabrikalar belli bir süre, kimilerinin de belli bölümleri kısa bir süre kapatılmış, ancak bunlar kalıcı olmamıştır. Nihayetinde on binlerce işçi Antepteki fabrikalarda virüsle yüz yüze çalışmaya mecbur bırakılmaktadır.
Antepte fabrika çıkışlı gelişen bu salgın virüse yakalanan işçilerden başkalarına da bulaşmaktadır. Böylece herkesi tehdit eden toplumsal bir sorun haline gelmektedir. Antepteki fabrika merkezli salgının Adıyaman Besniye, Kilise sıçradığı daha önce de basına yansımış, buralarda da karantina tedbirleri alınmıştır. Antep genelinde ve çevre köylerde de etkisini gösteren virüs son olarak organize sanayi bölgelerine ve fabrikalara yakınlığıyla bilinen Sam Köyünde de ortaya çıkmıştır. Bu bölgede ilk önce genel bir karantina uygulanmaya başlanmış ancak hemen ardından bundan vaz geçilerek sadece bir sokak karantinaya alınmıştır. Burada salgına yakalananlar sanayi bölgesinde ki fabrikalarda çalışan işçiler olmasına rağmen fabrikalarda üretim hiçbir şey yokmuş gibi devam ettirilmektedir. Kısaca fabrikalarda insanlık sınanmaktadır. İşçilerinde yaşam hakkı vardır.
Gaziantepte çeşitli fabrikalarda çalışan işçiler ise sadece virüs tehlikesiyle mücadele etmemektedirler. Birde tam da böylesi bir dönemde bir başka haksızlığa maruz kalmaktadırlar. Yani patronların derdi bambaşkadır. Kısa Çalışma Ödeneğinden (KÇÖ) faydalandırılan işçiler aynı zamanda çalışmakta oldukları çeşitli halı dokuma fabrikalarında kaçak olarak işlerine devam ettirilmişlerdir. KÇÖ nedeniyle ellerine geçen paranın dışında çok az bir ücret almışlardır. Yani böylesi salgın günlerinde bile patronlar işçilerin sağlıklarını değil ne yapıp da kar elde edeceklerinin derdine düşmüşlerdir. İşçilerin hayatı patronların kazancına feda edilmiştir. Aynı Antepli patronlar halı dokuma fabrikalarında işçilerin hayretle karşıladığı şekilde sokağa çıkma yasaklarında bile çalışma izni alabilmişlerdir. İşçiler verilen izinle alakası olmayan şeylerin üretildiği bu firmalara neden ve hangi mantıkla izin verildiğini anlayamamışlardır.
Öte taraftan sermayenin cin fikirli CEOlarının girişimleriyle, AKP hükümeti korona virüsten yaşamını yitiren işçi ölümlerini İş Kazası olmaktan çıkarmıştır. İşçilerin evde kalmasına izin vermeyenler; çalışırken, işe giderken virüse yakalanan işçilerin ölümlerinin İş Kazası olamayacağına karar vermişlerdir. Oysa işçi işe giderken kaza geçirmişse, fabrikada kalp krizi geçirmişse, meslek hastalığından dolayı hastalanmış ya da yaşamını yitirmişse bunun adı mevcut İş Kanununda İş Kazası olarak tanımlamıştır. Patronlar korona virüs yüzünden daha fazla işçi ölümleri olabileceğini öngördüğü için mi bu durumun İş Kazası olmasını engellemektedir? Kendi masraflarını en aza indirmek için mi işçilerin ve ailelerinin hak edecekleri kazanımlara son vermişlerdir? Virüsle mücadelede normalleşme böyle mi olmaktadır? Olağan zamanlarda ki çalışma yaşamında ki denetimsizlik zaten bilinmektedir. Peki, bu olağanüstü salgın zamanlarında ki denetimsizlik nasıl açıklanabilir? Anlaşılmaktadır ki normalleşen çalışma yaşamı işçiler için çok daha yıkıcı ve öldürücü olacaktır.
Sermayeye tanınan kolaylıkların sonucu ortadadır. Sonuç; Antepte onlarca fabrikada sayısı artık yüzlerle ifade edilen korona virüse yakalanmış işçilerdir. Unutulmamalıdır ki böylesi salgın günlerinde İşçi Sağlığı aynı zamanda bir toplum sağlığıdır. Bilinmelidir ki Covid-19 yüzünden yaşamını yitiren işçilerin vebali buna sebep olanların, gerekli önlemleri almayanların üzerindedir. Yapılması gereken gayet açıktır. Bir an önce bu duruma müdahale edilmeli, fabrikalar karantinaya alınmalı, işçilere insani ihtiyaçlarına yetebilecek oranda, hiçbir kesinti yapılmadan ücretli izin verilmelidir.
15.05.2020 15:21:00