Öğrenciler matematiği eğlenerek öğreniyor

Mühendis, yazılımcı, bilim insanı yetiştirmenin temeli matematik eğitiminden geçiyor. Milli Eğitim Bakanlığı da yaptığı çalışmalarla matematik dersine karşı ön yargıları kırmayı ve öğrencileri çağın gerekliliklerine göre hazırlamayı amaçlıyor.

 

Matematik en temel ama aynı zamanda en çok ön yargı duyulan derslerden biri.

 

Milli Eğitim Bakanlığı da bu ön yargıları kırmak ve öğrencilere çağın yeteneklerini kazandırmak için matematik öğretiminde yeni yöntemleri ele alıyor. Bu kapsamda başlatılan matematik seferberliğinin ilk adımlarından biri binlerce öğrencinin katıldığı matematik yaz okulları oldu.

 

 

Matematiğe ön yargı yaz okullarıyla kırılıyor

 

Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürü Halil İbrahim Topçu, çağın gereklilikleri matematik öğretme yaklaşımını yeniden ele almayı gerekli kıldı deyip şöyle anlatıyor:

 

“Sayın Bakanımızın önderliğinde matematik seferberliği sürecini başlattık. Bunun ilk adımı olarak da 2021-2022 eğitim ve öğretim yılı sonunda matematik yaz okullarını başlattık. Bu program bizim normal matematik ders programından tamamen farklı.

 

Buradaki amacımız öğrencilerimizin eğlenerek öğrenmesi, deneyimleyerek öğrenmesi, keşfedebilmesi ve matematiğin hayatla olan ilişkisini somut örnekler, gerçek yaşam örnekleri üzerinden uygulayabilmesi.

 

Şu ana kadar gelen veriler, yaz okulu matematik kapsamında aşağı yukarı 18 bin civarında kursun açıldığını ve 330 bin civarında da öğrencimizin bu etkinliklerde yer aldığını görüyoruz.”

 

 

Programda neler var?

 

Yaz okulunda öğrenciler için eğlenceli etkinlikler, gerçek yaşama dayalı öğrenme süreçleri planlanmış. Deneyim temelli etkinlik kitapları hazırlanmış ve öğrencilerin matematiği farklı temalarla ilişkilendirilmesi için çalışmalar yapılmış.

 

Topçu, “Yaz okulu kapsamında tematik belli başlıklar seçtik. Bu başlıklar içerisinde özellikle günümüzün önemli konularından biri olan sürdürülebilirlik konularıyla matematiğin ilişkisini öğrenciyle karşı karşıya getirebilmek ve birtakım etkinliklerle deneyimlemelerini sağlamak istedik.

 

Matematik tarihi, süreci, dönemsel olarak hangi ihtiyaca ya da hangi keşfe bağlı teorem ve ispatların ortaya çıktığını öğrenmesini istedik. Sanat ve sporla matematiğin ilişkisini görmelerini istedik ve bu minvalde temalar oluşturularak, etkinlikler yapılandırılarak öğrenci ve öğretmenlerimizin hizmetine sunuldu” diyor.

 

 

Öğrenciler ne düşünüyor?

 

Duru Aydemir, matematik yaz okuluna katılan bir altıncı sınıf öğrencisi. Duru’ya matematik hakkında ne düşündüğünü sorduğumuzda, “Matematiği seviyorum. Bulmaca gibi geliyor bana” diyor.

 

Alp Aras ise yedinci sınıf öğrencisi. O da matematiği şöyle tanımlıyor: “Bence çok zor bir şey değil çok kolay da değil ama orta bir şey. Güzel bir ders.” Alp yaz okulunun verimli geçtiğini ve derslerin okuldaki derslere göre daha eğlenceli geçtiğini düşünüyor.

 

Matematiği ve özellikle kesirleri çok sevdiğinden bahseden Turan Efe Ercan da altıncı sınıfa gidiyor. Yaz okulunda zorlandığı konuları anlamaya başladığını anlatıyor.

 

Matematik öğretmeni Recep Çelik ise “Bazıları matematiği seviyor. Bazıları da yapamadığını görünce kendini geriye doğru çekmeye başlıyor. Geriye çeke çeke ve derslerde kendini göstermeyince matematik korkusu başlıyor. Matematik çok önemli bir yere sahip. Çocukların da bunun farkına varmasını istiyoruz. Matematik ben yapamıyorum deyip bir kenara atmamaları lazım” diyor.

 

 

Hayatın gerçekliğiyle matematiğin gerçekliğini örtüştürmek

 

“Matematik programlarımızda revize ve düzenlemeye gideceğiz ve gidiyoruz da” diyen Topçu amaçlarını şöyle anlatıyor:

 

“Bütün bu süreçlerin bizi götürmeye çalıştığı nokta, bir öğrencilerimizin bugüne kadar matematik bilimine karşı oluşturdukları ön yargıyı kırabilmek.

 

Matematiksiz bir hayatın olmayacağını, olamayacağını keşfetmelerini sağlamak ve süreçler içerisinde hayatın gerçekliğiyle matematiğin gerçekliğini örtüştürmelerini, deneyimlemelerini sağlayabilmek.”


22.08.2022 12:21:50