ÜNVERDİ: “TEDBİRLERLE BİRLİKTE SAĞDUYUYU DA ELDEN BIRAKMAMALIYIZ”

Tüm ülkelerin sağlık başta olmak üzere ekonomik anlamda Koronavirüsün (COVID-19) etkilerini en az kayıpla atlatmak için büyük bir çaba sarf ettiğinin altını çizen Ünverdi, “Tüm dünya şu an dikkat kesilmiş birbirinin sosyal ve ekonomik tepkimelerini günbegün takip ediyor. Ülke ekonomileri ayakta kalmak için tüm kaynaklarını seferber ederek bu süreci atlatmaya çalışıyor. Artılar ve eksiler ülke hanelerine yazılırken ‘yeni dünya düzenin’ ilk adımları atılıyor. Bu süreçten güçlü çıkanlar, geleceğin öncü aktörleri olacak. Ülke olarak sağlık alanında iyi bir imtihan veriyoruz, bu sinerjiyle ekonomi alanında da zorlukları atlatmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

“Gaziantep olarak üretim, ihracat ve istihdamdaki başarımızla örnek gösterilen bir şehir konumundayız” diyen Ünverdi, “İhracatta sene başından buyana en az kayıp yaşayan şehir olduk. Buna rağmen kapasite kullanım oranlarında ciddi düşüşler yaşadık. Sanayicilerimiz olanca zorluğa rağmen özveriyle istihdama devam ettiler. Evine ekmek götürmenin ne demek olduğunu bilerek tüm riskleri göğüsleyerek mücadele etmeyi de sürdürüyorlar. Biz ‘çarklar dönmeli’ diyoruz. Çünkü sanayi çalışırsa, üretim devam ederse işveren istihdamını devam ettirebilir. Üretir ve ihracat yaparsak bu sayede ülke ekonomimiz ayakta kalabilir. Salgınla birlikte üretimlerimiz çok daha stratejik hale geldi. Bu dönemde hem ülkemizin hem de dünyanın ihtiyacı olan gıda ve hijyene dayalı koruyucu kumaş üretiminin büyük kısmı şehrimizden karşılanıyor. Koruyucu amaçlı maske, tulum ve benzeri ürünlerde kullanılan dokusuz-örgüsüz kumaşların yüzde 85‘i, Türkiye makarna üretiminin yüzde 55’i, irmiğin yüzde 63’ü Gaziantep’ten gerçekleştiriliyor. Şehrimiz makarna üretiminde Avrupa’da ikinci sıra yer alıyor” diye konuştu.   

Gaziantep’in ekonomik değer üretmekteki başarısına dikkati çeken Ünverdi, “Köklü bir sanayi geçmişine sahibiz ve bu değeri birlikte büyüttük. Kurtuluş savaşında destansı bir mücadelenin ardından büyük bir azimle bugünlere gelen Gazi şehrimize sahip çıkacak da bizleriz. Şehrimizin dinamiklerinin ve potansiyelinin farkında olmak durumundayız. Sanayici, esnaf,  turizmci, inşaatçı, işveren, çalışan hepimiz ailelerimizle birlikte bu büyük ailenin birer ferdiyiz. Hepimizin amacı nasıl ki iyi günümüzü birbirimizle paylaşıyorsak, bu zor günleri de birlikte atlatmak. Şehrimiz için yapılan güzel bir işin hepimize faydası var. Tersi bir durumda ise bunun hepimize olumsuz yansımaları söz konusu. Maalesef son günlerde şehrimiz üzerinde, işletmelerimiz üzerinden bir karamsar hava varmış gibi bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesine sahip organize sanayi bölgemizde COVID-19 salgınına yönelik firmalarımız tüm tedbirlerini aldılar ve 14 kural çerçevesinde büyük bir titizlikle kurallar uygulanıyor. Sağlık Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı organizasyonunda PCR testinin OSB’lerde başlaması ile birlikte vakalar önceden tespit edilerek filyasyon yöntemi ile yayılımın önüne geçiliyor. Bilindiği üzere organize sanayi bölgemizde binin üzerinde işletmede 180 bin çalışan var ve önceden kişilerin kendisinin bile farkına varmayıp da atlattığı vakalar bugün tarama testleri ile tespit edilebiliyor. Yakın zamanda da Gaziantep Sanayi Odamız ve Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğinde sanayicilerimizin talepleri doğrultusunda ELISA test yöntemi ile COVID-19 testleri başlayacak.  Şu anda test kitlerinin gelmesini bekliyoruz ve günde 3 bin test yapılabilecek. Çalışanlarımız da işletme dışında da 14 kurala lütfen dikkat etsinler. Sağlığımız önceliğimiz ve inşallah bunun üstesinde de birlikte geleceğiz” şeklide konuştu.