ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve Zafer Partisi Gaziantep Milletvekili Adayları Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret ederek ülke ve kent gündemini değerlendirdi.
ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan, “Türkiye'nin bu gün içinde bulunduğu ortam seçimlerin başa baş gittiğini gösteriyor. Olur da muhalefet yarım puan farkla seçimleri kazanırsa, Türkiye’yi bunlar kaosa götürür. Bu nedenle seçimler mutlaka ikinci tura kalmalı ve ikinci turda mutlak çoğunlukla seçimler kazanılmalıdır" dedi.
Ziyarette Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan ve Zafer Partisi ekibine cemiyetin çalışmalarına ilişkin bilgilen veren Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Hasan Kırmızıtaş, seçimlerin demokrasinin bir gereği olduğunu ifade etti. GGC'nin yaptığı çalışmalara ilişkin bilgiler veren ve tüm partilere eşit mesafede olduklarını vurgulayan Kırmızıtaş, "Gaziantep Gazeteciler Cemiyetine geldiğiniz için hepinize öncelikle teşekkür ediyorum. 14 Mayıs'ta tüm partilere ve Cumhurbaşkanı Adaylarına olduğu gibi cemiyet çatısı altında sizlere başarılar diliyoruz. Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti 1969 yılında kurulmuş olan yarım asrı aşkın süredir de bölgenin en güçlü sivil toplum kuruluşudur. Gaziantep'te 10 yılı aşkın süredir görev alıyoruz.En büyük projelerimizden biri ise TOKİ projesidir.350 arkadaşımızı biz burada ev sahibi yaptık. Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti olarak ilkemiz yıllardır herkese eşit mesafede olmak ve herkesin söz hakkının kamuoyuna ulaşmasına aracılık etmektir. Bu noktada 14 Mayıs seçimlerinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını, sonuçların herkes için hayırlara vesile olmasını diliyor size de bu seçimde başarılar diliyoruz" dedi.
ÖZDAĞ: "BİZ ANAYASAL İLKELERİ SAVUNUYORUZ SİZLERDE İLKELERE SAHİP ÇIKIN, SAVUNUN"
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, seçim sürecinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun söylemlerinin kabul edilemeyeceğini belirterek şöyle konuştu:
"14 Mayıs seçimlerine çok az bir zaman kaldı. Bu pazar Türk halkı sandıklarda iradesini ortaya koyacak ancak bir merkezden gerilimin yükseltilmeye çalışıldığını görüyoruz. Önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun seçimi darbe girişimi olarak nitelendirmesi kabul edilebilir değildir. Bu açıklamanın ardından görev alınması gerekirdi. Hem içişleri bakanı hem de milletvekili adayı olan Soylu, seçim gecesi polise jandarmaya emir verecek. 2014 Ankara Belediye Başkanlığı seçimlerinde Soylu'nun sahayı nasıl karıştırdığını gayet iyi biliyoruz. Ardından HÜDA-PAR genel başkanından açıklama geldi; aradaki fark az olursa hazırlanın diye. Neye hazırlanıyorsunuz? Biz sizin kim olduğunuzu gayet iyi biliyoruz. Arkasından Devlet Bahçeli'den açıklamalar geldi sonra Erdoğan'dan açıklama geldi. Bu açıklamalar kaosu şiddetlendirdi ve dün Erzurum'da Millet İttifakı'nın paydaşlarının katıldığı mitinge kabul edilemez bir saldırı gerçekleşti. ATA İttifakı ve Zafer Partisi olarak kınıyoruz ancak şunu hatırlatmak istiyorum; Anayasal hakkımla Zafer Partisi Genel Başkanı olarak Hatay'ı ziyaret etmek istediğimde Erzin'de otobüsüm durdurulduğunda ne CHP Genel Başkanı açıklama yaptı ne İYİ Parti Genel Başkanı açıklama yaptı ne de Hatay Belediye Başkanı açıklama yaptı. Hepsi bu duruma sessiz kaldılar. Sizden de bu çifte standardı terk etmenizi bekliyoruz.Biz ilkeleri savunuyoruz sizlerde ilkelere sahip çıkın, savunun."
“BİZİM OY TABANIMIZI BAZILARI ÇANTADA KEKLİK OLARAK GÖRDÜ"
ATA ittifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan, Cumhur ve Millet İttifakına alternatif olarak kurdukları ATA ittifakı ile vatandaşa yeni bir tercih sunduklarını dile getirerek şunları söyledi:
"Biz ATA ittifakını kurduğumuzda bizi çok ciddiye almadılar. Çünkü bizim oy tabanımızı bazıları çantada keklik olarak görüp, nasılsa bu oy tabanı bizim hanemize yazılı diye bakıyorlardı. Çünkü Türkiye'de bir kurulu düzen oturtulmuştu bir tarafta Millet İttifakı kurulmuştu, bir tarafta da Cumhur İttifakı. Ne hikmetse Türkiye'yi bu ikili yapıya götüren ve bunu kurgulayanlar usulca getirerek en sonunda bir tarafa terör uzantısı HDP’yi eklemlediler, obür tarafa diğer terör uzantısı HÜDA-PAR’ı eklemlediler. Yani vatandaşa kaçacak hiçbir yer bırakmadılar. İlla ya Kızıl Kürdistancılarla beraber olacaksın ya Yeşil Kürdistancılarla beraber olacaksın. Tercihini yap dediler ama tercih yaparken 2 bölücü unsurdan birisini tercih etmeye zorladılar. Ve bu projeyi biz ATA ittifakını kurarak yerle bir ettik. Vatandaşa bir tercih sunduk ve Türk milletinin öz evlatları Türk milliyetçileri, Atatürkçüler, vatanseverler bu ülkeyi canından çok sevenler dediler ki hayır biz varız ve bizim illa bir oy almak için ne HDP’ye ne de HÜDA-PAR’a ihtiyacımız yok. Biz bu fikirle yola çıktıktan sonra tüm oyunlar tüm hesaplar bozuldu. Türk milliyetçilerini çantada keklik görenler telaşlanmaya başladılar. Hatta bizim 70’li yıllardan beri söylediğimiz Başbuğ Alparslan Türkeş’in evlatlarının gür sesle söylediği ne Amerika ne Rusya ne Çin, her şey Türklük için sözünü dahi sayın Kılıçdaroğlu'ndan duyar olduk. Şimdi ATA İttifakı aslında ne kadar önemli bir konuyu domine ettiğini ortaya koydu. Biz ilk günden beri tam da bunu diyorduk. Diyorduk ki, Türkiye'de bir denge unsuruna ihtiyaç var. Türkiye'nin sigortaya ihtiyacı var. Çünkü HDP eş başkanı çıkıp diyor ki biz diyor bu ülkede anahtar parti olacağız. Herkes bizim önümüze gelecek iki kat eğilecek bizim taleplerimizi kabul edecek ondan sonra biz desteğimizi vereceğiz. Fakat bizde şunu söylüyoruz Türk milliyetçileri öldü mü ki bu ülkenin anahtarı bölücülere kaldı. Türk milliyetçileri, Atatürkçüler, vatanseverler Gaziantep'e Gazi unvanını kazandıranlar buradadır ve daha ölmedik.Bizim gittiğimiz yerlerin tamamı mitinge dönüşüyor."
“SÜLEYMAN SOYLU BU SEÇİMİ DARBE GİRİŞİMİ OLARAK NİTELİYOR"
Oğan, “Birileri bu seçimi darbe girişimi olarak niteliyor. O birileri dediğimde üstünde İçişleri Bakanı unvanı olan birisi. Süleyman Soylu. Bana göre artık hiçbir şekilde o bakanlığın kapısının önünden bile geçmeyi hak etmeyen Süleyman Soylu, kendisi aday ve aday olduğu seçimi darbe girişimi olarak niteliyor. Peki sen de eğer utanacak yüz varsa Süleyman Soylu, istifa etsene. Darbe girişimi olan bir seçimde ne işin var. Peki hiç utanmadın mı? Hiç kafanı çalıştırmadın mı? Darbe girişimi olarak adlandırdığın seçimde Erdoğan’da giriyor. Yani bunların ağzı bir şey diyor, kulağından bir şey çıkıyor. Ne dediklerini kendileri bile bilmiyor" diye konuştu.
“İLK TURDA MUHALEFET KAZANIRSA ÜLKE KAOSA GİDECEKTİR"
Son zamanlarda ciddi tehditler aldıklarını ifade eden Oğan, “Bunun için İçişleri Bakanlığı'na yazılı müracaatta bulunduk. Ben Cumhurbaşkanı Adayıyım, Muharrem İnce’de Cumhurbaşkanı Adayı, Kılıçdaroğlu da Cumhurbaşkanı Adayı ve Erdoğan da Cumhurbaşkanı Adayı. Bize bir tek ekip verilmiş.24 saat 4 kişi. Nasıl çalışıyor yazık değil mi ya? İnsan haklarına aykırı. Bizi koruyacak diye 4 polis arkadaşımız gece gündüz çalışıyor. Biz de dedik bir ekip daha verin. Bu arkadaşlara yazık, arada dinlendirelim onları dedik. Fakat vermediler. Kılıçdaroğlu’na verdiklerini, Muharrem İnce’ye verdiklerini benden esirgediler. Erdoğan’la zaten kıyaslamıyorum bile. Hepi topu bir tane ilave ekip istedik çünkü tehdit de alıyoruz. Nitekim o tehdit dün gerçekleşti. Süleyman Soylu sen artistlere veriyorsun, iş adamlarına veriyorsun, eşine dostuna devletin korumalarını tahsis ediyorsun. Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ın bu talebini sen hangi yüzle, hangi hakla yerine getirmiyorsun. Adam İçişleri Bakanlığı’nı babasının çiftliği sanıyor. Ve nitekim bize gelen bu tehditlerin gerçek olduğu ortaya çıktı. Bizim seçim otobüsümüz Silvan'da saldırıya uğradı. Bunu aslında duyurmayacaktık. Çünkü ben Türkiye'nin gerilmesini istemiyorum. Türkiye'nin gergin bir ortamda seçime gitmesini istemiyorum. Hatta bu sebeple ben Cumhurbaşkanı adaylarından hem seçim güvenliğini konuşmak için hem de vatandaşlara biz Cumhurbaşkanı adayları olarak konuşabildiğimizi göstermek istedim. Harbe gitmiyoruz. Bu ülkeyi 2 puan fazla oy için ateşe atmayalım. Ancak bunlar geldikçe geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrı bir açıklama yapıyor. İçişleri Bakanı ayrı bir tehdit dili kullanıyor. HÜDA-PAR ayrı bir tehdit dili kullanıyor. HDP ayrı bir tehdit dili kullanıyor. Buradan Türkiye'yi bir tehdide karşı uyarmak istiyorum. Seçimleri birinci turda bitirmeye çalışanların da özellikle de muhalefete buradan sesleniyorum ne büyük tarihi gaflet içerisinde olduklarını duysunlar. Türkiye'nin bu gün içinde bulunduğu ortam seçimlerin başa baş gittiğini gösteriyor. Olurda muhalefet yarım puan farkla seçimleri kazanırsa, Türkiye’yi bunlar kaosa götürür. HDP ve HÜDA-PAR arasında çıkarılacak bir tartışma ve çatışmayla Türkiye'de seçimlerin erteleneceği süreci dahi konuşacağımız bir tartışmalı sürece girebiliriz. Bu nedenle seçimler mutlaka ikinci tura kalmalı ve ikinci turda mutlak çoğunlukla seçimler kazanılmalıdır" şeklinde konuştu.
“BİZ DİĞERLERİ GİBİ TEK AYAK ÜSTÜNDE YEDİ TAKLA ATAN İNSANLARDAN DEĞİLİZ"
ATA ittifakına yönelik gerçekleştirilen saldırıyı 5 saat sonrasında duyurduklarını ifade eden Oğan, “Bize karşı yapılan dünkü saldırıyı ortam gerilmesin diye duyurmadık. Ama sonra gördük ki Erzurum saldırısından sonra bize dönük en doğal demokratik hakkımız olan Cumhurbaşkanlığı Adaylığımızdan çekilmemizi isteyen binlerce twit atılmaya başlandı.Biz de doğal olarak şunu ifade ettik.Erzurum’da yapılan saldırıyı bu ülkenin demokratik seçimlerine gölge düşürmeye dönük bir progatif girişim olarak nitelendiriyoruz ve kınıyoruz.Ancak biz de saldırı altındayız, biz de tehdit altındayız ve bize bu saldırı gerçekleşti.Fakat şimdiye kadar kimsenin çıtı çıkmadı.Türkiye'de insanların kafasında şöyle bir yargı oluşmuş.Belli insanlara saldırı olursa herkes ayaklanacak ama HDP'nin içinde olduğu bir grubun saldırısı olursa herkes ağzına bir bardak su alacak ve susacak.Yok böyle bir dünya.Ortada bir saldırı var ve ben bu saldırıyı açıkladıktan sonra herkes bu sefer başladı bunun belgesi nerede demeye.Arkadaşlarla konuştuk ve hemen yayınlayalım mı diye. Hayır dedim. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Adayı bir şey söylüyorsa vatandaş ona inanacak ve güvenecek.Biz diğerleri gibi tek ayak üstünde yedi takla atan insanlardan değiliz.Bizim sözümüz senettir" dedi.
“BİZ TÜRKİYE’NİN SAĞ SALİM SEÇİME GİTMESİNİ İSTİYORUZ"
ATA ittifakına yönelik gerçekleştirilen saldırıya ait tüm belgeleri, videoları ve fotoğrafları Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’nde paylaşan Oğan, “Herkesin tutanak var mı?tutanak dediği tutanak devletin resmi kurumunda yer alıyor. Otobüsün yırtılan kısmı,ve otobüse gelen taş darbelerini gösteren video,bu olay sadece öyle basit bir saldırı değil.Şimdi bizden belge soranlar utanacak mı?Bize dönük bu saldırıyı bir takım çevrelerce hafife alanlar utanacak mı?Burada bu iş tesadüf müdür değil midir bilmem.Erzurum’daki saldırı ile bunun arasında bir bağlantı var mıdır?Tek elden mi çıkmıştır?tamamen tesadüf müdür?Birileri Türkiye'yi mi karıştırıyor?Bunu şu an burada ifade etmek benim işim değil.Ancak bize dönük bir saldırı vardır, bu saldırı tehdidi de hala ortadadır.Yereldeki arkadaşlar görevini yaptılar.Ancak İçişleri Bakanlığı’nı babasının çiftliği gibi gören Süleyman Soylu’nun kılı kıpırdamadı. Ne olmasını bekliyor Süleyman Soylu acaba?Türkiye karışsın mı istiyor?Biz bu ülkenin sağ salim seçime gitmesini istiyoruz" diye konuştu.
ÖZDAĞ: "SALDIRIYA UĞRADIK VE HDP'LİLER TARAFINDAN DA YALANLANDI"
Erzurum'da Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısına yapılan saldırıyı kınayıp konuştuktan sonra aynı şeyi yaşadıklarını ve Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan'a da saldırdıklarını belirten Özdağ, "Cumhurbaşkanı Adayımız Sinan Oğan'ın aracı ve konvoyu Van'dan Gaziantep'e gelmek için yolda olduğu sırada saldırıya uğradı.Bu saldırı Sinan Bey aracın içinde sanılarak Silvan'da HDP'liler tarafından yapıldı ve HDP yanlısı gazeteciler tarafından da yalanlandı.ATA İttifakı ve Zafer Partisi olarak yalan söylemeyiz.Görevimizi Atatürk'ten aldık ve bu göreve odaklandık.14 Mayıs'a kilitlendik.Seçimin gereğini yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz" ifadelerine değindi.