TERÖR ÖRGÜTLERİNE AİT HESAPLARI, İNTERNET SİTELERİNİ VE BU ÖRGÜTLER LEHİNE PROPAGANDA İÇEREN TÜM İÇERİKLERİ DE YAKINDAN TAKİP EDİYOR VE ERİŞİM ENGELİ GETİRİYORUZDİJİTAL DÜNYADA TERÖRE GEÇİT VERMEYECEĞİZ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin (MÜSİAD) Dijital Dönüşüm Sektör Kurulu tarafından gerçekleştirilen Siber Güç Türkiye 24 Zirvesi’nde açıklamalarda bulundu. Bakan Uraloğlu, “Kurulduğu 9 Mayıs 1990 tarihinden bu yana MÜSİAD, yurt içi ve yurt dışında 14 bini aşan üyesi ile 60 bin işletmeyi temsil ederek ülkemizin sürdürülebilir büyüme hedefi için her zaman öncü bir sivil toplum kuruluşu olmuştur. MÜSİAD, ‘Yüksek Ahlak Yüksek Teknoloji’ parolasıyla ülkemizde ve yurtdışında sanayi ve ticaretin sağlam temeller üzerine oturmasını kendine prensip edinerek büyük başarılar elde etmiştir.” ifadelerini kullandı.
Bakan Uraloğlu, internete bağlı cihazların oluşturduğu nesnelerin interneti olarak adlandırılan yeni bir yaşam biçimine sahip olunduğunu belirterek “İnternet bankacılığı ile para transferleri gerçekleştiriyor, faturalarımızı ödüyor, e-ticaret siteleri üzerinden alışveriş yapıyoruz. Bakın, İsrail’in Lübnan’da çağrı cihazları ve telsizler üzerinden gerçekleştirdiği siber terör saldırıları, tüm ülkeler için siber güvenliğin önemini bir kez daha ön plana çıkardı. Üstelik siber saldırılar, artık sadece büyük şirketlerin veya devletlerin değil, her ölçekteki kuruluşun ve hatta bireylerin karşılaştığı ciddi bir tehdit haline geldi. Artık bu saldırılar, ekonomik kayıpların yanı sıra toplumsal güvenliği de tehdit ediyor.” açıklamasında bulundu.
Her türlü bilginin elektronik ortama taşınmasının ve kritik altyapılarda da yoğun olarak internet uygulamalarının kullanılmasının güvenlik ihlallerini de beraberinde getirdiğini anlatan Uraloğlu, “Bugün; güçlü şifreleme yöntemleri, güvenlik duvarları, sürekli güncellenen yazılımlar ve bilinçli kullanıcılar, siber güvenliğin temel bileşenleridir. Ama maalesef siber saldırıların karmaşıklığı ve sıklığı artarken, geleneksel güvenlik yöntemleri de tek başına yeterli olmuyor. Birkaç bin dolarlık bir bilgisayar sizin milyonlarca hatta milyarlarca dolarlık sisteminizi tehdit ediyor.” dedi. Uraloğlu, gelişen tehditler karşısında bu alanlardaki çalışmaların öneminin giderek arttığını ve bu tehditlere karşı yenilikçi güvenlik önlemlerinin geliştirilmesi gerektiğini belirterek “Bu noktada karşımıza siber güvenliğin yeni silahı olarak yapay zeka çıkıyor. Yapay zekayı dijital bir beyin olarak düşünebiliriz. Bu dijital beyin, karmaşık verileri çözümleyerek, insanlık için yepyeni ufuklar açıyor. Bakın, küresel şirketlerin yüzde 83'ü iş stratejilerinde yapay zekayı kullanmanın önemli öncelik olduğunu düşünüyor.” ifadelerini kullandı.