Üniversitemizde 17/07/2024 tarihinde meydana gelen bir olay nedeniyle asılsız haber ve suçlamalar yapılmış, ayrıca CHP Gaziantep milletvekili tarafından da olay Meclise taşınmıştır.
Sağlıksız bir bilgi kaynağından temin edilerek Rektörlüğümüz hakkında şimdiye kadar yapılan tüm haberlerde olduğu gibi, bahse konu haberde yer alan ifadeler gerçek dışı olup, özensiz bir dil anlayışıyla kaleme alınmıştır.
Konuyla alakalı olarak, Rektörlükten bilgi istenmiş olsaydı her zaman olduğu gibi basınımıza doğru bilgiler belgeleriyle verilirdi.
Sözü edilen olayda, depoda bulunan bir kısım hurda malzemesi depo görevlisi tarafından izinsiz olarak dışarıya çıkarılmaya çalışılmış ve kapıda bulunan özel güvenlik görevlilerinin dikkati sayesinde çıkarılmadan yakalanmıştır. İlgililer hakkında derhal yasal işlem başlatılmış ve kişiler açığa alınmış, olaya karışan 2 sivil şahıs hakkında da Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.
Bu olay nedeniyle önce Rektör hakkında asılsız, gerçek dışı, akılla ve maddi gerekçelerle uyuşmayacak tarzda haberler yapılmıştır. “Rektör tarafından hurdalar usulsüz şekilde üniversite dışına çıkarılmaya çalışılırken güvenlik görevlisi tarafından yakalanmıştır.” şeklinde, hayatın olağan akışına uygun düşmeyen, tamamen Rektörlük Makamını hedef alan asılsız haberler yapılmıştır. Yani, üniversitenin en yüksek idari amirine özel güvenlik görevlisi tarafından dışarıya çıkış izni verilmemesi kadar gerçek dışı bir haber yapılmıştır.
Bu haberle, yeni Rektörlük ataması nedeniyle Rektör Arif Özaydın’ı zan altında bırakmak ve yeniden Rektör olarak atanmasını engellemek amaçlanmıştır.
Aynı zamanda muhalefet tarafından hükümeti zor durumda bırakmak amacıyla “Türkiye’nin büyük üniversitelerinden birinin böyle vahim olaylarla anılması, 22 yıllık iktidarın rantçı zihniyetinin yansımasından başka bir şey değildir. Bizler Gaziantep halkının seçilmiş Milletvekilleri olarak bu işin peşini bırakmayacağız. İddiaların soruşturulması, suçu olanların hukuk önünde hesap vermesi için ne gerekiyorsa yapacağız.” şeklindeki beyanlarla Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümeti zan altında bırakılmıştır.
Üniversiteden en ufak bir görüş dahi alınmadan, gerçeği yansıtmayan, asılsız iddialarla maksatlı ve kasıtlı özel olarak hazırlanan haberler ile daha önce başlatılan karalama kampanyasına devam edilmekte olup, bu durumun kurumumuzun toplum nezdinde kurumsal itibarını zedelemekte, yöneticilerimizin ve Üniversitemizin kişilik ve tüzel haklarına ağır bir saldırı niteliği taşımaktadır.