Stres birçok kişinin hayatının her anında karşı karşıya kaldığı bir durum. Öncelikle stres, yorgunluk, aşırı kilo alımı yaşam ve uyku kalitesini ciddi olarak etkilemekte. Stres, yorgunluk ve aşırı kilo alımı olduğu zaman genel olarak nefes alma zorlukları başlar. Bununla beraber burun tıkalı olduğu için nefes alma ağızdan gerçekleşir. Ağızdan solunumun en net kötü etkisi ağız kuruluğu olarak karşımıza çıkar.Bu durumda ağzımızdaki mikroflora ciddi olarak değişim gösterir.
Ağız genel olarak tükürüğün koruması altındadır.Tükürük özellikle diş etlerinde enfeksiyona karşı bir bariyer oluşturur. Yani tükürük ağız diş sağlığımızın en önemli etkenlerinden biridir. Yenilen yemeklerdeki gıdalardan beslenen bakterilerin aktivitesi sonucu dişte çürükler oluşur. tükürük ağızda oluşan asit ortamını tamponlar ve çürük riskine karşı bir temizlik gerçekleştir.
Aynı durum ağız mukozası ve dişetleri için de geçerlidir. Horlayan ve ağzı açık uyuyan bireylerde, ciddi ağız kuruluğu meydana gelir. Bu da çok ciddi sorunlara neden olur. Ağız sağlığı ile ne kadar ilgilenilse de, tükürüğün rutinde yaptığı bakımı sağlamak çok zordur.Dişetleri enfeksiyona açık hale gelir ve özellikle ön bölgelerde şişlik, kızarıklık, kanama gibi diş etini ve çevreleyen kemik dokuya zarar verecek belirtiler gelişir.
Horlayan ve ağzı açık uyuyan bireyler mutlaka gerekli tedavileri olmalıdır. Aksi takdirde genel sağlık durumlarını etkileyebilecek düzeyde sıkıntılar yaşayabilirler. Çürük miktarındaki artış, dişeti problemlerindeki artış belirgin düzeyde olur. Bu nedenden dolayı bu problemler çözülene kadar ağız diş sağlığına normal bireylerden de fazla dikkat etmek gerekir. Normalde sabah kahvaltısından sonra ve gece yatmadan önce üç dakika süreyle diş fırçalama yetecekken, bu tip kişilerde neredeyse her yemek sonrasında uzun diş fırçalama seansları gerekir. Ek ağız diş hijyeni uygulamaları da bu sıkıntıların olmasını engeller. Bunların başından arayüz fırçaları, diş ipleri ile temizlik ve ağız çalkalama suları başta gelir.Gece ağız kuruluğu daha artacağı için yatmadan hemen önce ön bölgede dişetlerine koruyucu ve kapatıcı olarak vazelin (renksiz, kokusuz, saf vazelin) sürmek te önerilen bir yardımcı yöntem.
Düzenli diş hekimi kontrolleri problemlerin oluşmadan engellenmesinde veya problemlerinin küçükken müdahale görmesine yardımcı olur. Dolayısıyla en geç 6 ayda bir diş hekimi kontrolü de atlanmamalıdır.