İş dünyasında son günlerde sıkça söz edilen Empatik Kurumsal Yönetişim ile ilgili Accompany Global Consultancy (AGC) kurucusu Fethiye Çelik, yaptığı açıklamadan yönetişimin kalitesi empatinin ve iletişimin, dolayısıyla empatik iletişimin kalitesiyle doğru orantılı olduğunu söylüyor.
Empatik Kurumsal Yönetişim yöntemin nasıl işlemesi gerektiğinin anlaşılabilmesi için öncelikle Empatik Kurumsal Yönetişim’in teorilerinin iyice anlaşılması gerektiğini söyleyen Accompany Global Consultancy (AGC) kurucusu Fethiye Çelik: “Kavramları doğru anlarsak önümüzde bizleri bekleyen sürecin değişimlerini de bir o kadar kolay yönetiriz. Empati, insanın kendini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygu, düşünce ve davranışlarını anlamasıdır. İletişim, mesajın hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşılması için aktarılması sürecidir. Empatik iletişim; muhatabın duygu dünyasını anlayarak mesajı ona göre kodlamak ve kendini muhatabın yerine koyarak iletişimde bulunmaktır. Algı, duygu ve bilgi empatik iletişimin destekleyici üç ögesidir ve bu üç öğe kişileri birbirine yaklaştırır, anlamayı kolaylaştırır. Yönetişim ise; etkileşim ve iletişim süreciyle birlikte “iyi yönetim” için katılımı ve paylaşımı zorunlu kılan bir süreci ifade etmektedir” diyor. Yönetişimin kalitesi empatinin ve iletişimin, dolayısıyla empatik iletişimin kalitesiyle doğru orantılı olduğunu vurgulayan Fethiye Çelik, katılımcının, şeffaf, hesap verebilir, adil ve stratejik vizyona sahip bir yönetim için tarafların birbirlerini anlamaları ve etkin bir iletişim ortamı oluşturmaları ve bu ortamı paylaşmaları gerektiğini belirtiyor.
· Empatik Kurumsal İletişimin üç temel kuralı
Aslında konuyu günlük hayatımızdaki iletişim beklentilerimizden yola çıkarak genişletmemiz gerektiğini ifade eden Fethiye Çelik: “Etkili bir iletişim için öncelikle empati duygumuzu geliştirmemiz gerekiyor. Burada dikkate alınması gereken 3 temel unsuru; muhakemede bulunmadan dinlemeyi öğrenme, karşı tarafın konumuna kendimizi koyabilme ve hakkaniyetli karşıt davranış geliştirebilme olarak özetleyebiliriz. Ancak konuyu şirketler boyutuna taşıdığımızda yapılan araştırmalara göre sorumlulukların, statünün artışıyla birlikte empati duygusu köreliyor. Halbuki çalışanların yöneticilerini örnek alarak geliştiğini kabul ettiğimizde bu durum kurum kültürü ve iç iletişimdeki sıkıntıların dış iletişime yansımasıyla zincirleme sorunlara sebep oluyor. Şirket kültürü olarak bu değerlerin özümsenmediği değişimlerde başarılı olmak mümkün değil. Çünkü kriz dönemlerinde sizi ayakta tutacak, sahip olmanız gereken kurumsal dayanıklılık aslında şu anda geliştireceğiniz iletişim becerilerine bağlı. O yüzden şirketlerde konuya kültürel dönüşüm gözüyle yaklaşıp aşamaların takip edilmesi, sindirilmesi ve içselleştirilmesi gerekiyor” diye vurguladı