Saadet Partisi eski Genel Başkanı ve aynı zamanda Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kamalak ve beraberindeki heyet, Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Meral Ay ve yönetim kuruluna hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.
AY: “KARAR MEKANİZMALARINDA KADINLARI GÖRMEK İSTİYORUZ”
Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’nin ilk kadın başkanı olan Meral Ay, “GGC, Gaziantep medyasının amiralidir, amiral gemisidir. Gaziantep'teki bütün televizyonlar, gazeteler, ajanslar, dergiler, haber ajansları ve tüm medyayı kapsayan 200 üzerinde üyemiz var. Aynı zamanda çoğunluğu Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı kartına sahip ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın Gaziantep'teki tanıdığı tek cemiyettir. 1969 yılından beri kurulan cemiyetimize ilk kez bir kadın başkanı oldu. Karar mekanizmalarında artık kadınları da görmek istiyoruz ve bu anlamda özellikle altını çiziyoruz. Siyasette de daha çok kadınları görmek istiyoruz. Yine yönetimimiz de kadın sayısı da çok fazla. Ve toplumun her kesimini kucaklayan bir cemiyetimiz var ve tüm partilere eşit mesafedeyiz” dedi.
“TARAFTAN TOPLUMA YÖN VEREN KADINLARDIR”
Saadet Partisi eski Genel Başkanı ve aynı zamanda Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ta ziyarette yaptığı konuşmada, kadınlara toplumsal hayatta daha fazla yer verilmesi gerektiğini belirterek “Çünkü toplumun yarısı kadındır. Öbür taraftan topluma yön veren asıl itibariyle yine kadındır. Allah rahmet eylesin. Mustafa Taşar Bey'i biliyorsunuz. Bir televizyon konuşmasında spiker, sizin evde son sözü kim söyler diye sorduğunda biliyorsunuz, gürledi. Ayağa kalktı, böyle soru sorulur mu dedi, elbette ben söylerim dedi. Ama dedi ne söyleyeceğimi hanım karar verirdi. Allah rahmet eylesin. Evet siz tabii ki medya kuruluşları olarak toplumun gerçeklerini topluma aktarıyorsunuz. Biz de siyasi bir görüş olarak, milli görüş olarak toplumun problemleriyle ilgilenmeyi görev biliyoruz. Gaziantep'imizden Kilise giden yol üzerinde Şahin Bey'in elinde mavzer tutan silahı var biliyorsunuz heykelinin elinde. Ben şunu demiştim oraya giderken, eğer Şahin Bey'in elindeki mavzer Türk yapısı olsaydı, düşman buralara kadar gelemezdi. Her şeyden önce kendi değerlerimizi bilmek, kendi zenginliklerimizi işletmek ve kendi sanayimizi kurmak mecburiyetindeyiz. Geç kaldık. Milli görüş olarak bu alanda biz diyoruz ki ağır sanayi, yerli sanayi, milli sanayi ve yaygın sanayi bu hareketi mutlak suretle toplumu mal etmek durumundayız” dedi.
“EN KÖTÜ BARIŞ, EN İYİ SAVAŞTAN ÇOK DAHA İYİDİR”
Kamalak, “Bundan fazla değil, 10-15 yıl önce İran pazarları kuruluyordu. Otobüsler geliyor, Niye? Barış vardı. Şu hal de komşularla, kardeş ülkelerle de mutlak surette barışı tesis etmek mecburiyetindeyiz. Bu arada Atatürk'ün bir sözü var. Yurtta sulh, cihanda sulh. Yani yurtta barış, dünyada barış. En kötü barış, en iyi savaştan çok daha iyidir. Yani dünya barışa muhtaç.
Çünkü barış sayesinde insanlar yaşar. Barış sayesinde mutluluğunu artırır, barış sayesinde birbirlerine güven duyabilirler. Dünya içinde bu böyledir. Biz Saadet Partisi olarak bu ilkeleri kendimize amaç edinmiş durumdayız. Bu münasebetle yolları düştük, koşuşturuyoruz. Gaziantep, öbür taraftan da ben Maraşlıyım, hem komşu il olma bakımından hem de 1. Dünya Savaşı sonunda vermiş olduğumuz Kurtuluş Savaşı'nda da o yönüyle de bir benzerliğimiz var. Çünkü Maraş kahraman, Antep gazi. Bunların ikisi de şeref madalyasına sahip olan, şeref unvanına sahip olan illerimizdir. Aslında diğer illerimiz de, kanaatimce buralardan geri kalan bir durumda değildir. Çünkü sadece Çanakkale'de resmi kayıtlara göre 252 bin gayri resmi kayıtlara göre ise 400 bin şehit vermişiz. Bunlar Osmanlı coğrafyasının şu anki bölümünü parçalamış olsa da İslam coğrafyasının her bir köşesinde gelen dedelerimizdir” dedi.
KAMALAK, GENEL BAŞKAN ADAYI!
Gaziantep’e geliş amacı ile ilgili açıklama yapan Kamalak, “Teşkilat çalışmalarımız var. Kongre’ye doğru gidiyoruz. Bunun yanı sıra ben genel başkan adayıyım. Onun münasebetiyle de buralardaki kardeşlerimizle görüşelim, konuşalım diye geldik. Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti ziyaretimizde de hem sizlerle sohbet etmiş olduk hem de genel başkan adayı olduğumu da açıklamış olduk” dedi.
“İSLAM COĞRAFYASI KENDİ ZENGİNLİĞİNİ MUHAFAZA EDECEK GÜÇTE DEĞİL”
Savunma sanayisinde değerlendiren Kamalak, “Yeterli olmasa da önemli görüyorum. Hızlandırmamız lazım. Çünkü atalarımızın bir sözü var. Hazır ol cenge eğer istersen sulhu sala. Eğer barış istiyorsan, sulh ve selamet içinde yaşamak istiyorsan, savaşa hazır ol. Başka türlü olmuyor. Yani, bir ülke kendisini savunacak güçte değilse, ne duruma düştüğünü bir Lübnan’da görüyoruz. Adamlar bomba yağdırıyor.
Nereden gelip, nerede çağırıyor. Amerika Birleşik Devletleri, 10 bin kilometre uzaktan gelip oraya çörekleniyor. Amerika'nın ne işi var buralarda? Bu coğrafya bizim. Ne işi var burada? İngiliz'in, Fransız'ın ne işi var burada? Burada zenginlik var çünkü. Burada zenginlik var, burada nimet var, burada maden var, buralarda petrol var. Bunun için geliyor buraya. Yani ne oluyor şu durumda? Demek ki İslam coğrafyası kendi zenginliğini muhafaza edecek güçte değil. Soyuluyor. Yani hem bedensel varlığımızı hem malımızı, mülkümüzü koruyabilmek için savunma sanayine mutlaka önem vermemiz lazım diye düşünüyorum” dedi.