KAZAK ABDAL

  • Çadır Desteği

    Bir çok kişi bilir, ünlü sanatçılar Cem Karaca, Timur Selçuk, Rahmi Saltuk, Erkan Oğur ve Kıraç'ın söylediği bir Şiir vardır, "Eşeği Çaldım Çayıra, Otlaya Karnın Doyura, Gördüğü Düşü Hayıra, Yoranın da Avradını" diyerek başlar. İşte o ünlü şiirin sahibi Kazak Abdal. Denizli'nin Pamukkale İlçesi, Karataş Mahallesi, Yukarı Tekke Mevkinde ikamet eden hayatını çobanlık ile geçiren şimdiki Cankurtaran, Teleferik ve Zeytin Yaylası olarak bilinen noktanın Hakimi, Türbe, Dergah ve Camisi bu noktada bulunan Bektaşi Türk Kültürünün en önemli Ozanı ve isimlerinden biri. Kazak Abdal'ın, Bektaşi gelenekleri içinde, yaşam öyküsü bir o kadar ilgi çekici. Kazak Abdal, Romanya Türklerinden olduğu söylenir.                                     

  HAYAT HİKAYESİ

 

Rus Çarı'nın kızı bir erkek çocuk doğurur. Fakat bu çocuk, annesinden süt emmez. Bu duruma ne hekimler, ne de papazlar bir çare bulamaz. Sonunda Deliorman Dergahından, Rusya'ya tuz parası almak üzere gelen Demir Baba'ya, "Sen keramet ehli bir azizsin. Bu çocuğu tutulduğu hastalıktan kurtar." diye yalvarırlar. Demir Baba, "Bu çocuğun süt emmesini sağlar isem, tekkeme nezreder misiniz?" diye sorar. Kabul ederler. Demir Baba çocuğa, "Em" der. Çocuk, annesini emmeye başlar. Delikanlılık çağına gelince, Demir Baba dergahına gönderirler. Böylece Demir Baba, çocuğu evlat edinir. Adını Ahmed koyar. Bu çocuk daha sonraları Balım Sultan'a giderek, el alır ve adı da Kazak Abdal olur.                                                                 

 BALIM SULTAN

 

Kazak Abdal, Bektaşiliğin kurucularından Balım Sultan'dan övgü ve sevgi ile söz etmekte, onun giyiniş ve yürüyüşünü ayrıntılarıyla belirtmektedir. Kazak Abdal şiirlerinden birinde Balım Sultanı şöyle anlatır.

 

Benim pirim Haci Bektaş Veli'dir

Pirim piri Şah-ı Merdan Ali'dir

Seyyit Ali Sultan Kızıl Deli'dir

 

Mürsel Baba oğlu Sultan Balım'dır.Bu dizelere bakarak Kazak Abdal'ın 1516'da ölen Balım Sultan'la aynı çağda (yani XVI. yüzyılda) yaşadığı ve onun tarikatına bağlandığı öne
sürülmüştür. Şu örnek de bunu pekiştirmektedir:"Benim pirim Hacı Bektaş Veli'dir/Pirim piri Şâh-ı Merdân Ali'dir/Seyit Ali Sultan Kızıl Deli'dir/Mürsel Baba oğlu Sultan Balı'dır" Ayrıca 17. asrın sonlarında yazılan bazı mecmualarda da bu şairin Balım Sultan hakkındaki methiyesine tesadüf edilmektedir. Bektaşi ruhuyla yazılmış tasavvufi şiirleri yanında tasavvufla ilgisi olmayan şiirleri de bulunmaktadır. Kazak Abdal'ın bilhassa satirik mahiyetteki iki manzumesi epeyce şöhret kazanmıştır. Bazı yanlarıyla Azmî'yi ve Kaygusuz Abdal'ı anımsatan şiirlerinde yergi ve
gülmece öğeleri ağır basmaktadır. Türkçesi temizdir.Kendine özgü bir deyişi ve gerçekçi bir bakışı vardır.Kazak Abdal, yerici, alaycı tutumu, güldürücü diliyle yobazlara, sofulara, kulaktan dolma tutarsız bilgilerle bilgin görünmeye çalışan cahillere, ses kalabalığı ile başkalarını susturmaya çalışanlara şiirleriyle sataşır, onların olumsuz yanlarını sergiler. Aslında şiirleri açıktır, yoruma gerek duyulmaz. Hacı Bektaş Veli'ye yürekten bağılıdır. Çağını aşan tutumu ile köklü bir direniş içindedir, gerçekçidir. Kazak Abdal 16. Yüzyıl Bektaşi evliyalarındadır. Hacı Beştaşi Veli'nin halifelerinden olup Sarı Kazak Abdal olarak da anılmaktadır. Kazak Abdal Türbesi Bektaşi Tarikatı yapılarındadır. Osmanlı Dönemi Bektaşi kültürü kalıntısıdır.Kazak Abdal Türbesi, mimari olarak kare plan şemalı, güneyden girişli, kuzey kısmında penceresi olan, batı kısmında sonradan kapatıldığı anlaşılan ocaklığı bulunan, doğu-batı istikametinde sandukası bulunan kırma çatılı, yığma taş duvar tekniğinde yapılmış bir yapıdır. Kazak Abdal Türbesinin kapı karşısında Denizli'nin ilk Milletvekili Mazlum Bababalım'ın kabri bulunmaktadır. Kazak Abdal'ın yanında da "Dediği Olur Sultan'ın" Türbesi de bulunur. Kazak Abdal'ın dergahı ve camisi maalesef yıkık bir halde bulunmaktadır.Meriç Ulukuş

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.