Özellikle salgın hastalıklar ve düşen yaşam kalitesi nedeniyle dünyada üreme çağındaki bireyler birçok nedenden dolayı çocuk sahibi olma hayallerini erteleyebilmektedirler.
Özellikle salgın hastalıklar ve düşen yaşam kalitesi nedeniyle dünyada üreme çağındaki bireyler birçok nedenden dolayı çocuk sahibi olma hayallerini erteleyebilmektedirler. Özel yöntemlerle bu bireylerden elde edilen üreme hücreleri (yumurta ve spermler) yine özel yöntemlerle bu hücrelere zarar vermeden dondurulup yıllar sonra embriyoloji laboratuvarlarında embriyo haline getirilerek çocuk sahibi olmak isteyenlere umut oluyor. Embriyolog Abdullah Arslan,yumurta ve sperm dondurma işlemleri hakkında önemli bilgiler verdi.
KADIN YAŞI ÇOK ÖNEMLİ
Ekonomik döngüye kadınların daha fazla dahil oldukları gelişmiş ve gelişen coğrafyalarda ekonomik özgürlük elde etme çabası, yoğun çalışma hayatı, kariyer gibi nedenler çocuk sahibi olmanın önüne geçmektedir. Bu koşturma içerisinde yaş ilerledikçe gebe kalma ihtimali de azalmaktadır. Uzmanların sınır değer olarak kabul ettikleri 35 yaşından sonra kadınlarda yumurta rezervi, yumurta sayısı ve kalitesinin hızla düşmeye başladığı bilinmektedir. Özellikle bu yaştan sonra gerek yardımcı üreme teknikleri ile gerekse doğal yolla gebelik şansı büyük ölçüde azalmaktadır.
YUMURTA REZERVİ NEDİR?
Her kadın, doğduğunda yumurtalıklarında yani rezervinde ortalama 3 milyon yumurta hücresi ile beraber dünyaya gelmektedir. Bu sayı ergenlik dönemiyle birlikte 500 bine kadar düşer. Yumurta sayısındaki azalma asla durmaz ve menopoz dönemine kadar devam eder. Bazı özel durumlarda yumurtalık rezervinin bitmesi 20’li yaşlarda da meydana gelebilmektedir. Fakat ortalama menopoz yaşı 45-48 arası olarak kabul edilmektedir. Yumurtalık rezervi, yapılacak kan testleri ve muayeneler ile tespit edilmektedir.
DONDURMA VE ÇÖZME İŞLEMLERİNDE BAŞARI DÜŞER Mİ?
Son yıllarda gelişen laboratuvar teknolojisi, teknikleri ve edinilen tecrübeler sayesinde erkek ve kadın üreme hücreleri ve bunlardan elde edilen embriyoların dondurulmaları, -196 derecede saklanmaları, bunun ardından çözülüp kullanılması işlemleri sırasında %95 ve üstünde sağlamlık oranı gözlenmektedir. Yapılan bu işlemlerin ardından uygulanan tüp bebek tedavileri, ve embriyo transferleri ile elde edilen gebelik oranlarının taze olarak yapılanlardan farklı olmadığı elde edilen istatistik çalışmalar ile ortaya çıkmıştır. Hatta bazı özel durumlarda gebelik oranlarının taze tedavi ile yapılanların üstünde olduğu da ortaya çıkarılmıştır. Yine bu tedaviler ile doğan bebeklerin her açıdan normal gebelik ile doğan bebekler ile aynı oranda sağlıklı oldukları da belirlenmiştir.
HANGİ DURUMLARDA YUMURTA VE SPERM DONDURMA İŞLEMİ YAPILMALI?
Üreme hücrelerine zarar vermesi kesin olan radyoterapi ve kemoterapi tedavileri öncesinde mutlaka ve kesinlikle üreme hücrelerinin dondurulması bireylerle konuşulmalıdır. Yine bazı cerrahi girişimler ve operasyonlar da üreme potansiyelini düşüreceğinden bu ameliyatları yapmadan önce de üreme hücrelerinin dondurularak saklanması gündeme getirilmelidir. Son olarak şu uyarıyı yapmakta fayda var, evli olmayan ama erken menopoz riski taşıyan kadınların yumurta hücreleri dondurularak saklanmalı, evlilik sonrasında gebelik elde etmek için kullanılmaktadır. Ailelerinde erken menopoz öyküsü bulunan kadınların düzenli kontrol olmaları da üreme potansiyelini korumak için yapılması gereken en önemli adımların başında gelir.