Yaz geldi kışın görülen enfeksiyonlar azaldı.
Ancak fazla rehavete kapılmamak gerekiyor. Çünkü güneş çarpmasından böcek ısırığına, bakteriyel ishalden solunum yolu enfeksiyonuna yaz mevsiminde de pek çok hastalığa karşı teyakkuzda olunmalı.
Kış ayları solunum yolu hastalıkları kıskacında geçti. Grip başta olmak üzere bronşitten zatürreye pek çok hastalıkla mücadele edildi. Yaz aylarının gelmesiyle havalar ısındı, açık havada geçirilen zaman arttı. Virüslerin neden olduğu hastalıklarda belirgin bir azalma yaşandı. Ancak bu, yaz aylarında hastalıklara ara verdik anlamına gelmiyor. Çünkü ısınan hava başka hastalıklara davetiye çıkarıyor.
Yaz mevsiminde güneş çarpmasından böcek ısırığına, bakteriyel ishalden deri enfeksiyonlarına kadar pek çok sağlık sorunu baş gösteriyor. Havaların iyiden iyiye ısındığı şu günlerde görülen hastalıkları, risk gruplarını, korunma yollarını İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanı Doç. Dr. Yalçın Hacıoğlu ile konuştuk.
Güneş çarpması ve yanıkları
“Yazın ısının ve güneşin etkisiyle cilt hastalıkları ön plana çıkıyor” diyen Doç. Dr. Hacıoğlu, özellikle güneş çarpması ve güneş yanığına dikkat çekiyor. Korunmak için yapılması gerekenleri şöyle açıklıyor:
“Saat 11.00 ile 15.00 arasında başta kronik rahatsızlığı olanların, yaşlıların ve çocukların güneşe çıkmamasını veya açık havada durmamasını öneriyoruz. Eğer çıkılacaksa da koruyucu tedbirler mutlaka alınmalı. Şapka takılmalı, pamuklu giysiler kullanılmalı, güneşe maruz kalacak yerleri öretecek tarzda giysiler giyilmeli.”
Bağırsak enfeksiyonu artıyor
Enfeksiyonlar yaz aylarında insanların peşini bırakmıyor. Ancak yaz aylarında daha çok “bağırsak enfeksiyonu” olarak bilinen gastroenterit görülüyor. Bunun ana sebeplerinden biri de ısınan havayla beraber yiyeceklerin daha çabuk bozulması. Özellikle bu dönemde toksik ishallerin görüldüğünü ifade eden Doç. Dr. Hacıoğlu, “Stafilokok enfeksiyonlarının yaptığı toksinler, besin zehirlenmesine neden olabiliyor. Özellikle de tavuk gibi gıdalar dışarıda kalırsa ve iyi pişirilmezse yendikten 6-8 saat sonra mide bulantısı, kusma ve ishalle seyreden, çoğunlukla kendini sınırlamayı bilen toksin zehirlenmelerine yol açıyor” diyor.
Bu gibi durumlarla karşı karşıya kalanlara Doç. Dr. Hacıoğlu’nun en önemli tavsiyesi bol sıvı alınması:
“Eğer bulantıları duruyorsa ve sıvı tüketebiliyorlarsa zaten kendilerini toparlayabiliyorlar. Zaten bu toksin hastalığı olduğu için vücut bunu ishal ve kusmayla atmaya çalışıyor.”
Hastanın bulantıları azalmıyorsa, yeterince sıvı tüketemiyorlarsa ve dehidrasyon görülüyorsa bu durumda vakit kaybetmeden hekime başvurmaları gerekiyor.
Dizanteriye dikkat
Bunun dışında görülen bir başka hastalık ise dizanteri… Hijyene dikkat edilmediği için ortaya çıkan dizanteri, bakteriyel bir enfeksiyon hastalığı. Kanlı ve sümüklü ishalle seyreden bu hastalığın tedavisi için direkt hekime başvurarak antibiyotik tedavisine başlanması öneriliyor.
Solunum yolu enfeksiyonları yazın da görülüyor
Bütün kış boyunca görülen solunum yolu enfeksiyonlarına yaz aylarında da rastlanıyor. Bunun sebebini Doç. Dr. Hacıoğlu’ndan öğreniyoruz:
“Solunum yolu enfeksiyonu olarak özellikle legionella pneumophilia yazın sık görülüyor. Bu, klimaların içinde lokalize olabilen bir bakteriyel ajan. Klimalı alanlardan ve duş başlıklarından insanlara bulaşıp, zatürre dediğimiz akciğer enfeksiyonlarına neden oluyor. Paradoksal gibi gözükse de yazın da bakteriyel pnömoniler görülebiliyor. Tedavisi de antibiyotikle oluyor.”
Havuzdan gelen tehlike
Yaz mevsiminde sıkça kullanılan havuzlar da hijyen kurallarına dikkat edilmezse hastalık kaynağı olabiliyor. Temiz olmayan havuzlar hem deride hem dış kulak yolunda hem de gözde enfeksiyonlara neden oluyor. Yeniden Doç. Dr. Hacıoğlu’na kulak veriyoruz:
“Bunun dışında gözde konjonktivit dediğimiz enfeksiyonlar da görülebiliyor. Yine havuzda kullanılan klor gibi irritan maddeler var. Bunlar da gözde ve deride rahatsız edici durumlar yaratabiliyor.”
Sinek ve böcek ısırıklarına dikkat
Yazın açık havada daha fazla vakit geçirildiği için sinek ve böcek ısırıklarına daha fazla rastlanıyor. Bunların bazıları sadece kızarıklık ya da alerjik reaksiyona sebep olabiliyor. Ancak özellikle ormanlık alanlarda karşılaşılan keneler hayatı tehdit edecek sonuçlara yol açabiliyor. Doç. Dr. Hacıoğlu bu konuda şu uyarıları yapıyor:
“Tokat ve Kastamonu civarlarında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi dediğimiz bir enfeksiyon hastalığımız var. Bu da katastrofik sonuçlar doğurabilen hastalık. Bundan dolayı kene hastalıklarına, yaz aylarında dikkat etmemiz gerekiyor. Kendimizi korumak için ormanlık yerlere giderken özellikle çalıların arasına girerken uzun çoraplar ya da ısırmayı engelleyecek tarzda giyinilmesi gerekiyor. Vücuda yapışan kene de mutlaka hekim yardımıyla çıkartılmalı. Çünkü çok ölümcül seyredebilen bir enfeksiyon.”