Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk AA Editör Masası'nda önemli açıklamalarda bulunuyor. Yüz yüze karnenin verilmeyeceğini açıklayan Bakan Selçuk, 'Dijital karne söz konusu. Liseler için birinci dönemle ilgili notlandırma süreci bittikten sonra karne olabilir
Milli eğitim Bakanı Ziya Seçuk uzaktan eğitime ilişkin "Daha önce canlı ders yapabilme kapasitemiz 100 bin civarındaydı. Şu anda 3 milyonu geçtik." dedi.
Bakan Selçuk, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Mart ayından bu yana yeni tip koronavirüs (Kovid-19) gölgesinde eğitime devam edildiği belirtilerek, genel bir değerlendirme yapması istenen Selçuk, bu dönemin zor geçtiğini, bu zorluğun aynı zamanda yeni imkanların, yeni ihtiyaçların ortaya çıkmasına da yol açtığını söyledi
Dünyanın hiçbir ülkesinin salgına hazırlıklı olmadığını ifade eden Selçuk, bütün ülkelerde var olan problemlerin Türkiye'de de bulunduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin bazı avantajları, bazı dezavantajları bulunduğunu aktaran Selçuk, dünyanın önde gelen ilk 20 ülkesine bakıldığında okulların tam zamanlı açıldığını ancak Türkiye'nin daha kontrollü gitmeyi tercih ettiğini, vakalara, Bilim Kurulu'nun tavsiyelerine bağlı olarak fotoğrafı günlük kontrol ettiklerini bildirdi.
Selçuk, dünyada en çok canlı ders yapan, öğretim kademelerinin her birine ayrı olmak üzere 3 televizyon kanalı kurabilen 3-4 ülkeden birisinin Türkiye olduğunu anlattı. Eğitim portalı dünyada birinci olan yani öğretmen ve öğrencinin dünyada en çok girdiği eğitim portalının da EBA olduğunu aktaran Selçuk, bu konularda Türkiye'nin avantajlı olduğunu dile getirdi
Dünyada EBA destek merkezi ve gezici destek merkezlerinin ilgi çektiğini, Japonya'nın en büyük medya kuruluşunun Türkiye'de 1 hafta kaldığını ve konuya ilişkin yayın yaptığını belirten Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün bunlara baktığımızda şunu görüyorum, bizim avantajlı olduğumuz bu tür yerler var ama dezavantajlı veya eksik olduğumuz yerler de var. Her şeyi dört dörtlük yapamadık. Bunu çok rahatlıkla söylerim, bunu samimi olarak söylüyorum. Neyi yapamadık? Bizim okulları 2 gün açmamızdan dolayı ortaya çıkan eğitim eksiğini tamamlamakla ilgili daha çok şey yapılabilir, bu yoldayız. Canlı derse erişim konusunda sıkıntı çeken çocuklarımıza daha çok olanaklar sağlamalıyız. Bu konuda da yapacağımız ödevler var. Dezavantajlı olduğumuz veya eksik olduğumuz yerlerden bahsederken bu tür konuları söylüyorum ama belki dünyada en çok öğretmen eğitimi yapabilen yine birkaç ülkeden birisiyiz. Bu da çok özel bir durum benim içim.
"MEVZUATTA DEĞİŞİKLİK YAPIP, ALANI RAHATLATMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Bakan Selçuk, 22 Ocak'ta başlayacak sömestr tatili öncesi öğrencilere dijital karne verilip verilmeyeceği sorusunu, şu şekilde yanıtladı:
"Evet dijital bir karne var çünkü bizim yüz yüze karne vererek hareketliliği artırmak gibi bir niyetimiz tabii ki yok. O yüzden de bir dijital karne söz konusu. Liseler için birinci dönemle ilgili notlandırma süreci bittikten sonra karne olabilir. Biz mevzuatın esnekliği içerisinde çocuklarımız ve velilerimiz açısından en kolay hangisi oluru düşünmeye çalışıyoruz. Hatta bazen şunu yapıyoruz; olağanüstü dönemler için ihtiyaç duyulabilecek bazı hususlar, mevzuatın içerisinde olmayabiliyor. O yüzden de biz kimi zaman mevzuatta değişiklik yapıp, alanı rahatlatmaya çalışıyoruz."
"OLAĞAN DURUM DEĞİL Kİ OLAĞAN MEVZUATA GÖRE KARAR VERELİM"
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, açıklama yapmak ve yüz yüze eğitim konusunda her zamakontrollü gitmeyi tercih ettiklerine değinerek, "Bunun nedeni şu; bir krizi yönetmekten riski yönetelim. Kriz çıksın da sonra buna çözüm bulalım, bununla uğraşmak istemiyoruz. O yüzde de bu çocuklarımızın yıl sonu sınav notunun nasıl olacağına ilişkin olarak şu anda olağan durumdaki mevzuatı esnetip, iki, üç tane sınav ve projeler, performans vesaire. Olağan durum değil ki olağan mevzuata göre karar verelim. Olağan üstü bir durum var. Onun için sadece tek sınav olabilir. O yüzden katılım puanı, proje, ödev vesaire olabilir diyoruz. Bunu diyebilmek için de yönetmelik değişikliği yapıp, bir esneme getirip ona göre karar veriyoruz. Yani hukuka da uygun olsun diye. Çünkü olağanüstü durum için bir salgın dönemi için mevzuat yazılmamış haklı olarak. Bu çerçevede baktığımızda biz öncelikle ikinci dönemin başlangıcı için neye hazırız, neyi planlıyoruz? Bu saat için müfredatın ne kadarından sorumluyuz. Biz diyoruz ki LGS haziranın ilk haftasında yapılacak. Şimdi ben bunu önceden söylemek zorundayım ama koşul değişirde bunu yapamazsak. Ama önceden böyle demiştiniz niye değiştirdiniz. Çünkü ihtiyaç oldu. Böyle bakmak durumundayız." diye konuştu.